abakiye ne demek?
- Lazım olmak.
lazım
- Bir şeyin temeli veya özü
- Gerek, gerekli
- Bkz. neseser, lüzumlu
- Bk. geçişsiz eylem
- Tıbbi bir birleşik için gerekli olan
- Gerekli şey, gerekçe
- Lüzumlu, gerekli. (Osmanlıca'da yazılışı: lâzım)
Requisite.
Needed.
Required.
abak
- Lazım olmak.
- Deriden veya başka bir maddeden kesilen resim ve şekiller.
- Kazak Türklerinin bir boyunun adı.
- Başlık tablası.
- Hesap aleti.
- 13. yüzyıl ortalarında Şam'da hükumet kurmuş Türk beyi.
- Çörgü.
- Eski Türklerde ölmüş atalarının heykelleri.
- Bitmiş, tükenmiş.
- Ulu, büyük.
abak atmak
- Oyunda gol atmak ya da sayı kazanmak.