aşınma payı yöntemleri ne demek?

  1. Eşyanın özel durumları, yıpranma süreleri ve bu işlemi çeşitli yönlerden etkileyebilecek benzeri olaylar göz önünde tutularak, aşınma uygulamalarında baş vurulacak çeşitli yollar.
  2. (en)Depreciation methods.
  3. (fr)Méthodes d'amortissements

aşınma

  1. Aşınmak işi.
  2. Erozyon.
  3. Bkz. aşınım.
  4. Metal veya alaşımların çevreleriyle tepkimeye girerek elektrokimyasal bozunmaları. Bu bozunma asit veya bazların etkisiyle hızlanır. Korozyon sonucunda çok kere metal oksitleri oluşur. Aluminyum ve paslanmaz çelik durumunda oluşan oksit daha ileri bozunmayı önleyici etki gösterir. Nemin katalizlediği demirin paslanması korozyon için iyi bir örnektir.
  5. Belli bir yüzey üzerindeki epitelin kaybı, deri veya mukoza üzerinde sınırlı bir bölgenin epitelden mahrum oluşuyla belirgin durum, erozyon.
  6. Ekolojik faktörler nedeniyle toprağın verimli tabakasının bulunduğu yerden, su, rüzg
  7. (en)Corrosion.
  8. (en)Detrital.
  9. (en)Abrasion.
  10. (en)Erosion.

aşınma dayanımı

  1. Bir malzemenin sürtünmeye karşı olan dayanıklılığı.
  2. (en)Corosion strength.

pay

  1. Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
  2. Eşit bölüm.
  3. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
  4. Ayak
  5. (en)Apportionment.
  6. (en)Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
  7. (en)To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
  8. (en)To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
  9. (en)To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
  10. (en)To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.

yöntem

  1. Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem.
  2. Bilimde belli bir sonuca erişmek için, bir plana göre izlenen yol, metot.
  3. Bir sorunu çözüme götürmek için geliştirilen yollar.
  4. Bir işlemin yapılması yolu.
  5. (en)Mode.
  6. (en)Modus.
  7. (en)Order.
  8. (en)Practice.
  9. (en)Procedure.
  10. (en)Proceeding.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aşınmaaşınma dayanımıaşınma direnciaşınma dönemiaşınma morfolojisiaşınma payıaşınma payı ayırcasıaşınma payı değeriaşınma payı karşılığıaşınma payı oranıaşın yüksek sıklıkaşınaaşındıranaşındırganaşındırıcıpayı olmakpayın küçük bölümüpayına düşeni yapmakpayına düşmekpayından fazlasını almakpayını almakpaypay bırakmakpay a bribe topay a complimentpay a premium for
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın