açılmak ne demek?

  1. Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak

    Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.

    Anayasa
  2. Renk koyuluğunu yitirmek.
  3. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak.
  4. Deniz aracı kıyıdan uzaklaşmak

    ... Türk korsan gemileri, engin denizlere açılmışlardı.

    F. F. Tülbentçi
  5. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak.
  6. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak.
  7. İşini gereğinden veya götürebileceğinden geniş tutmak.
  8. Genişlemek, bollaşmak.
  9. Oyuncunun (gövdesini seyirciye doğru döndürmesi.
  10. (en)Open out.
  11. (en)Open in.
  12. (en)Open up.
  13. (en)Disperse.
  14. (en)Admit smb.
  15. (en)Into one's confidence.
  16. (en)Disclose one's secret.
  17. (en)Become relaxed.
  18. (en)Refresh.
  19. (en)Bare.
  20. (en)Disentangle.
  21. (en)Diverge.
  22. (en)Effuse.
  23. (en)Expand.
  24. (en)Fine.
  25. (en)Flower.
  26. (en)Gape.
  27. (en)Come loose.
  28. (en)Get loo.
  29. (en)Blossom.
  30. (en)Confide.
  31. (en)Dilate.
  32. (en)Spread.
  33. (en)Thaw.
  34. (en)Unbend.
  35. (en)Unwind.
  36. (en)To be opened.
  37. (en)To become wider / larger.
  38. (en)To expand.
  39. (en)To be inaugurated.
  40. (en)To begin.
  41. (en)To recover to clear up.
  42. (en)To put to sea.
  43. (en)To clear.
  44. (en)Recrudesce.
  45. (en)Open oneself.
  46. (en)Open.
  47. (en)Be opened.
  48. (en)Come open.

açılma

  1. Çatlama.
  2. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama.
  3. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi.
  4. Açılış.
  5. Açılmak işi.
  6. Savaşta birliklerin hazırlıklarını artırmak amacıyla küçük parçalara ayrılması durumu.
  7. Tohumların yayılması.
  8. Bir grupta, sıraların cimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi.
  9. Bir çekimin karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama çeşidi. Kararmanın karşıtı. TV
  10. Aynı sonucun televizyonda sağlananı.

açılma kararma

  1. Bir çekimin yavaş yavaş karanlıktan aydınlığa çıkıp görüntülerin belirmesi ya da bunun tersine, görüntülerin yavaş yavaş kararıp yitmesi, bu iki durumun birbirini izlemesi.
  2. (en)Fade.
  3. (al)Auf- und Abblendung

Türetilmiş Kelimeler (bis)

açılmaaçılma kararmaaçılma fırsatıaçılmamakaçılmamışaçılaçıl susam açılaçılabiliraçılamaaçılamayanaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın