şevket ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet.
  2. Azamet, debdebe, haşmet.
  3. (en)[sevketmek] send, forward, urge, dispatch, consign, route, carry, guide, propel, quarterback, refer.

şevketfeza

  1. Güçlülüğü ve yüceliği artıran.

şevketli

  1. "Büyüklük, güç sahibi" anlamında padişahlara verilen bir san.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

şevketfezaşevketlişevketlüşevketmeabşevke gelmekşevke getirmekşevkefzaşevkengizşevkeranşevkşevk ve gayretşevk vermekşevkaşevkaludşevşev açısışev açma aletişev yapmakşevahit
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın