şayeste ne demek?
Kökeni: Farsça
- Layık uygun, münasip.
- Uygun, yakışır.
layık
- Osmanlıca'da yazılışı: lâyık.
- Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan.
- Bir kimseye uygun olan, yaraşan.
- Uygun, değer, yakışır.
- Münasip ve muvafık.
Worthy.
Worthy of.
Worth.
Fitting.
Deserving.
şayet
- (ihtimal derecesi daha az olmak üzere) Eğer. Ola ki.
Peradventure.
If ever.
If perchance.
şayak
- Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş.
- Bu kumaştan yapılmış elbise
Serge.