şöhret ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Herkesçe bilinme, tanınma durumu, ün

    Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı.

    R. H. Karay
  2. Tanınmış, ünlü kimse.

    Bu salonda hepsini ilk defa gördüğüm altı şöhret var.

    Y. Z. Ortaç
  3. Yazmaların fişlenmesinde kullanılan ve doğu İslâm yazarlarının en yaygın olarak bilinen ünleri. (İbni Sina, Gazali, Kâtip Çelebi gibi.)
  4. Şöhretli, ünlü, şöhreti ağızlarda dolaşan.
  5. (en)Notable.
  6. (en)Odor.
  7. (en)Odour.
  8. (en)Prominence.
  9. (en)Record.
  10. (en)Report.
  11. (en)Repute.
  12. (en)Eminence.
  13. (en)Name.
  14. (en)Standing.
  15. (en)Stardom.
  16. (en)Repute ün.
  17. (en)Famous person.
  18. (en)Agnomen.
  19. (en)Character.
  20. (en)Glory.
  21. (en)Honour.
  22. (en)Lustre luster.
  23. (en)Mark.
  24. (en)Note.
  25. (en)Prestige.
  26. (en)Prominent.
  27. (en)Bays.
  28. (en)Fame.
  29. (en)Laurels.
  30. (en)Reputation.
  31. (en)Renown.
  32. (en)Publicity.
  33. (en)Celebrity.
  34. (en)Distinction.
  35. (en)Kudos.
  36. (en)Notability.

şöhret afettir

  1. Kişinin kazandığı ün, her zaman hoşa giden bir durum sağlamaz, kişi gücünü aşan istekler, zorlamalar karşısında bunalır.

şöhret kapısı açılmak

  1. Meşhur olmaya başlamak.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

şöhret afettirşöhret kapısı açılmakşöhret kazanmakşöhret sahibişöhret salmakşöhrete giden yolşöhretgirşöhreti devam eden kimseşöhreti dünyayı tutmakşöhretine zarar verşöhler kağıtşöbiyet
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın