ışıklandırma ne demek?

1. Işıklandırmak işi, aydınlatma.
2. Bk. aydınlatma
3. Bir nesne üzerine ışık düşürme.
4. Eski yapı, anıt ve benzeri yapıtların dıştan aydınlatılması.
5. Lighting.
6. Illumination.
7. Lighting-up.
8. Illumination

ışıklandırmak

1. Işıklı duruma getirmek, aydınlatmak.
2. To illuminate.
3. To light up.

aydınlatma

1. Aydınlatmak işi.
2. Sahnelerin ışıklandırılması işi.
3. Alıcının önünde yer alan konunun ya da görünçlüğün ışıklandırılması.
4. Nesneler ve çevrelerinin görülebilmesi amacıyle ışık uygulanması.
5. Aydınlatma.
6. Bir nesne üzerine gönderilen ışık miktarı, I=F/S; I: aydınlatma şiddeti F: manyetik alan gücü S: yüzey alanı.
7. Muayene amacıyla bir organın, nesnenin veya boşluğun ışıklandırılması.
8. Lighting.
9. Enlightenment.
10. Clarification.

ışıklandırma ışıldağı

1. Işıklandırmaya (yapı ve yapısal kalıntıların dıştan aydınlatılmasına) yarayan, genellikle doğrultusu ayarlanabilen ve dış hava etkilerine dayanıklı ışıldak.
2. Floodlight.
3. Flutlichtscheinwerfer
4. Projecteur pour illumination

ışıklandırma mühendisi

1. Bk. baş ışıkçı
2. Lighting engineer.

Türetilmiş Kelimeler (bis)