özümlemek ne demek?

  1. Canlı varlıklar, dışarıdan aldıkları besinleri, değişikliğe uğratarak yeni bir birleşimle, organizmanın gereksinme duyduğu maddeler durumuna getirmek, temsil etmek.
  2. Edinilmiş olan bilgileri bireyin öz malı durumuna getirmek

    Topraklar üzerinde gelmiş geçmiş eski insancıl kalıtını özümlemişti.

    N. Cumalı
  3. (en)Assimilate.
  4. (en)To assimilate.

özümleme

  1. Edinilmiş olan bilgileri kendi öz malı durumuna getirme.
  2. Özümlemek işi, yapım, temessül, temsil, asimilasyon, anabolizma, yadımlama karşıtı.
  3. Ototrof organizmalarda karbondioksit, azot, su gibi basit inorganik maddelerin çevreden alınarak organizmanın kompleks organik bileşiklerine katılması.
  4. Heterotrof organizmalarda sindirilen besin maddelerinin kompleks biyomoleküllere dönüştürülmesi. Asimilâsyon.
  5. Yoğaltım.
  6. Metabolizmanın doku yapımıyla ilgili bölümü, parçalanan gıda maddelerinin özümleme sonucu vücuda yarayışlı biçime sokularak dokuların yapısında yer alışı, bu amaca yönelik vücutta seyreden biyokimyasal olaylar dizisi, anabolizma, asimilasyon, yeniden sentez, anabolik reaksiyonlar.
  7. (en)Assimilation.
  8. (al)Assimilation
  9. (fr)Assimilation
  10. (la)Ad: ...ye, ...ya; similis: benzer

özümleme dokusu

  1. Bitkilerde, havadaki karbondioksidi karbonhidrata çeviren, genellikle yapraklarda bulunan doku.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

özümlemeözümleme dokusuözümleme olayları bütünüözümlemedokusuözümlemeli değişme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın