önderlik eden ne demek?

1. Forehand

forehand

1. Tenis sağ vuruş, forhend
2. Atın boynu ve omuzları
3. Menfaatli mevki
4. Sağ vuruşla yapılan
5. Önderlik eden
6. Önceden yapılan.
7. Sağ vuruş, atın boynu ve omuzları

önderlik etmek

1. Öncülük yapmak, yol göstermek.
2. Lead, guide, shepherd, front.

önderlik

1. Önder olma durumu veya öndere yakışır davranış, öncülük, liderlik
2. Önderin, görevinin gerektirdiği yetenek ve becerileri kendinde bulundurma durumu. (Bunlar arasında girişkenlik, yön verme ve yönettiği birey ya da kümelerin davranış ve tutumlarını onları doyuracak biçimde denetlemek gibi nitelikler gösterilebilir.) bk. önder.
3. Leadership.
4. Captainship.
5. Captaincy.
6. Lead.
7. Lead öncülük.
8. Liderlik.
9. Being a leader.
10. Manuduction.

eden

1. Beli bükülmüş, kamburu çıkmış olan kimse.
2. Cennet, Aden, İrembağı
3. Aden, cennet.

Türetilmiş Kelimeler (bis)