öncülük etmek ne demek?

  1. Bir işi başlatmak, bir işin başlamasına önayak olmak.
  2. (en)To pioneer.
  3. (en)To be initiator of sth.
  4. (en)Spearhead.
  5. (en)Pioneer.

öncülük

  1. Öncü olma durumu.
  2. Önderlik
  3. (en)Lead.
  4. (en)Pioneering.
  5. (en)Leadership.
  6. (en)Being an advance courier.

öncül

  1. Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem.
  2. Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem.
  3. Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme.
  4. Kılavuz, öncü.
  5. Bir çıkarımınöncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri.
  6. (en)Premiss.
  7. (en)Antecedent.
  8. (en)Premiss mukaddem.
  9. (en)Exante.
  10. (en)Premise.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

öncülüköncülöncül belirtiöncül düzenlemeöncül hormonöncül maddeöncüöncü askeröncü birliköncü damgaöncü filmetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın