ölü ne demek?

  1. Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, diri karşıtı

    Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok.

    M. Ş. Esendal
  2. Ölmüş insan, müteveffa, mevta.
  3. Hayvan leşi.
  4. Sönük, güçsüz.
  5. Çok durgun, hareketsiz.
  6. Yaşanılmayan veya çok durgun, hareketsiz

    Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar.

    N. Cumalı
  7. Sıcaklığı, canlılığı olmayan.
  8. (en)Dead.
  9. (en)Lifeless.
  10. (en)Deceased.
  11. (en)Defunct.
  12. (en)Exanimate.
  13. (en)Inanimate.
  14. (en)Stone-dead.
  15. (en)The dead.
  16. (en)Corpse.
  17. (en)Carcass.
  18. (en)Casualty.
  19. (en)Stiff.
  20. (en)Remains.
  21. (en)Deathly looking.
  22. (en)Spiritless.
  23. (en)Feeble.
  24. (en)Weak.
  25. (en)The dead man.
  26. (en)The deceased.
  27. (en)The defunct.
  28. (en)Body of a person.
  29. (en)Breathless.
  30. (en)Dead person.
  31. (en)Featureless.
  32. (en)Still.

ölü açı

  1. Doğal veya yapay bir engel dolayısıyla gözetlemenin veya atışın mümkün olmadığı yer veya bölge.

ölü açımı

  1. Yargıç önünde bir ölü gövdesinin baş, göğüs ve karnının açılması.
  2. (en)Autopsy.
  3. (en)Post-mortem examination, autopsy.
  4. (fr)Autopsie

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ölü açıölü açımıölü anölü arabasıölü aşıölü ayini ilahisiölü bakısıölü belgeölü boslukölü bölgeölöl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmakölandölçölçeğe göre artan getiri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın