çok yakından ne demek?
Point blank.
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
çok yakın
Close by, hard by, well nigh, at close quarters.
çok yakın çekim
- Bk. baş çekimi
yakından
- Yakın bir yerden, yakın olarak.
- Çok dikkatli, titiz bir biçimde
Close.
Closely.
Nearly.
Hotly.
Intimate.
At close range.
Shortly.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çok yakınçok yakın çekimçok yakın dostçok yakın geçençok yakın gitmekçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlaryakındanyakından bilmekyakından çekilen fotoğrafyakından izlenenyakındayakında olacak olanyakınyakın akrabayakın akraba ile cinsel ilişkiyakın akrabalaryakın alan artifaktıyakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızı