çivilemek ne demek?

  1. Bir şeyi bir yere çivi ile tutturmak, mıhlamak.
  2. Aynı noktaya sürekli olarak bakmak

    Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi.

    A. Sayar
  3. Vurmak, öldürmek.
  4. Olduğu yerde hareketsiz bırakmak

    Maçın sonuna kadar, sanki koltuğuna çivilemişler, hiç kımıldamıyor.

    A. İlhan
  5. Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmek

    Adamı dışarıya çekerken bir cümleyi zihnine çiviler gibi yerleştirdi.

    A. Gündüz
  6. (en)Nail.
  7. (en)Nailing.

çivileme

  1. Topu karşı alana dikine indirmeye yarayan sert vuruş.
  2. Dimdik ve ayaküstü bir durumda (denize atlama).
  3. Çivilemek işi.
  4. (en)Nailing.
  5. (en)Dive with the feet foremost.
  6. (en)Smash.

çivilememek

  1. (en)(neg. form of çivilemek) nail, nail down, tack down.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çivilemeçivilememekçivilenmeçivilenmekçivilerini sökmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın