çepeçevre ne demek?

  1. Bütün yanlarını kuşatan

    Çepeçevre dağlar arasında Manisa, akşamları morararak susar.

    P. Safa
  2. Bütün yanlarını kuşatacak biçimde, fırdolayı

    Gazetelerle dergileri gözden geçirip bakanlıkla ilgili yazıları çepeçevre kırmızı kalemle çizerdi.

    N. Cumalı
  3. (en)All around.
  4. (en)About.

bütün

  1. Eksiksiz, tam
  2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
  3. Bozuk olmayan (para).
  4. Parçalanmamış.
  5. Birlik, tamlık
  6. Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.
  7. Eksiksiz, tüm.
  8. Tam, tamam, tek parça.
  9. Halk, ahali.
  10. (en)Whole.

çepel

  1. Kir, bulaşık, çamur, pislik.
  2. Ürüne karışmış yabancı madde.
  3. Çalı çırpı.
  4. Bozuk, kapalı, yağmurlu hava
  5. Kirli, bulaşık, karışık, çamurlu.
  6. (en)Dirty; flithy.

çepelleme

  1. Çepellemek işi.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çepelçepellemeçepellemekçepellenmeçepellenmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın