çatırdamak ne demek?

  1. "Çatır" diye ses çıkarmak

    Kolumu öyle bir çekiş çekti ki, omuz başım çatırdadı.

    S. M. Alus
  2. Çökmeye, yok olmaya yüz tutmak, tehlikeli duruma düşmek.
  3. Sürekli olarak yağan yağmurun, ötüşen kuşların veya buna benzer hoşa giden şeylerin çıkardığı ses.
  4. Bu sesi çıkararak (yağmak, ötmek vb.)

    Yağmur hâlâ şakır şakır yağıyor.

    T. Buğra
  5. Kolaylıkla, iyi bir biçimde, akıcı olarak.
  6. Çok parlak ve ışıklı olarak.
  7. (en)Chatter.
  8. (en)Make a crackling noise.
  9. (en)Crackle.
  10. (en)Creak.
  11. (en)Clack.
  12. (en)Clash.
  13. (en)Crack.
  14. (en)Crepitate.
  15. (en)Scrunch.
  16. (en)Snap.
  17. (en)To crackle.
  18. (en)To creak.
  19. (en)To chatter.

çatırdama

  1. Çatırdamak işi
  2. (en)Crackling.
  3. (en)Chattering.

çatırdamamak

  1. (en)(neg. form of çatırdamak) make a crackling noise, crackle, creak, clack, clash, crack, crepitate, scrunch, snap.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çatırdamaçatırdamamakçatırdatmaçatırdatmakçatırdatmamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın