çağlayan ne demek?

  1. Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale

    Yüksekten karşıda çağlayanın şırıltısı duyuluyordu.

    Ö. Seyfettin
  2. Akarsuların yataklarındaki eğim kesikliklerinde oluşan doğal su düşüşü, bkz. büyük çağlayan.
  3. (en)Waterfall.
  4. (en)Fall.
  5. (en)Cascade.
  6. (en)Cataract.
  7. (en)Chute.
  8. (en)Linn.
  9. (en)Falls.
  10. (en)Overfall.
  11. (fr)Chute d'eau

çağlayan gibi dökülmek

  1. (en)Cascade.

çağlayan sağanağı

  1. Yüksek erkeli bir eksicik, bir özdek içinden geçenken kendi erkesi basamağında ışılcıklar, bunların da eksicik ve artıcık çiftleri oluşturması.
  2. Yüksek erkeli bir eksicik, bir özdek içinden geçenken kendi erkesi basamağında ışılcıklar, bunların da eksicik ve artıcık çiftleri oluşturması.
  3. (en)Cascade shower.
  4. (al)Kaskadenschauer
  5. (fr)Gerbe de rayons cosmiques

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çağlayan gibi dökülmekçağlayan sağanağıçağlayantürkçağlayarak akmakçağlayıkçağlaçağla yeşiliçağlakçağlamaçağlamadan çatlamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın