çırpmak ne demek?

  1. Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek

    Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar.

    H. Taner
  2. Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek.
  3. İki şeyi birbirine çarpmak

    Ali Bey ellerini çırptı: -Elif Hanım, hepimize kahve, diye seslendi.

    H. E. Adıvar
  4. Bir şeyin ucundan bir parça kesmek.
  5. Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb. ile karıştırmak.
  6. Çalmak, hırsızlık etmek.
  7. Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü savurmak.
  8. (en)Beat.
  9. (en)Whisk.
  10. (en)To beat.
  11. (en)To flutter.
  12. (en)To flap.
  13. (en)To clap.
  14. (en)To rinse.
  15. (en)To beat with short and repeated blows.
  16. (en)To clap to beat.
  17. (en)Flap.
  18. (en)Snip.

çırpma

  1. Çırpmak işi.
  2. Kumaşın kenarını kıvırıp dikmek için iğne, kenara göre çapraz tutularak ve çift kattan batırılıp tek kattan çıkarılarak yapılan dikiş biçimi.
  3. Dansçının, bir bacağını bükmeden, uzatarak yaptığı alıştırmaların tümü. Dansçının bir eliyle tutamağı destek alırken, bir bacağını gererek öne, arkaya, sağa ve sola hareket ettirmesi.
  4. (en)Battement.
  5. (en)Snip.
  6. (fr)Battement

çırpma sesi

  1. (en)Flap.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çırpmaçırpma sesiçırpma teliçırpmacıçırpmacılıkçırpçırpan şeyçırparak zıplamaçırpıçırpı bacaklarçır çırçıraçıra gibi yanmakçırağçırağan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın