çıkışmak ne demek?
- Bir kimseye hoşa gitmeyen bir davranışından dolayı sert sözler söylemek, azarlamak
Behey mübarek adam, gece yarıları denizin dibinde ne arıyorsun diye soruyor, âdeta karşısına bir suçlu çıkarmışlar gibi çıkışıyordu.
R. H. Karay - Yeter olmak, yetmek.
To rebuke.
To scold.
To chide.
To be enough.
To suffice.
çıkışma
- Birine sert sözler söyleme
- Çıkışmak işi.
Scolding.
Rebuke.
çıkışmamak
(neg. form of çıkışmak) scold, blister, upbraid, jump on, slap, chide, inveigh, round on, snap, take to task.