yavaş yavaş kaybolmak ne demek?
- Shade away, tail away, trickle out.
yavaş yavaş kaybolan
- Sinking.
yavaş yavaş kaynamak
- Simmer.
yavaş
- Dikkat et, acele etme!
- Hızlı olmayan, çabuk karşıtı.
- Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
- Alçak, hafif.
- Alçak, hafif bir biçimde
- Hızlı olmayarak.
- Ağırbaşlı; yumuşak huylu, sakin.
- Şefkatli, sevecen.
- Slow.
- Gingerly.
kaybolmak
- Yitmek
- Görünür olmaktan çıkmak, görünmez olmak
- Be lost.
- Disappear.
- Go astray.
- Lose one's bearings.
- Clear away.
- Die away.
- Die down.
- Lose.