yavaş yavaş karıştırmak ne demek?
- Stir slowly.
stir
- Karıştırmak
- Kıpırdatmak, oynatmak, heyecanlandırmak, uyandırmak, uyanmak, heyecanlanmak, heyecana kapılmak
- Harekete geçirmek, hareket ettirmek
- Canlanmak
- Kımıldamak, kımıldatmak, kalkmak
- Hapishane, (slang) kodes
- Yerini değiştirmek
- Tahrik etmek
- Canlandırmak
- Karışıklık
yavaş
- Dikkat et, acele etme!
- Hızlı olmayan, çabuk karşıtı.
- Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
- Alçak, hafif.
- Alçak, hafif bir biçimde
- Hızlı olmayarak.
- Ağırbaşlı; yumuşak huylu, sakin.
- Şefkatli, sevecen.
- Slow.
- Gingerly.
yavaş artan geiıelleşmiş fonksiyon
- Schwartz uzayında tanımlı doğrusal fonksiyonel.
- Tempered distribution.
- Distribution tempérée
yavaş
- Dikkat et, acele etme!
- Hızlı olmayan, çabuk karşıtı.
- Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
- Alçak, hafif.
- Alçak, hafif bir biçimde
- Hızlı olmayarak.
- Ağırbaşlı; yumuşak huylu, sakin.
- Şefkatli, sevecen.
- Slow.
- Gingerly.
karıştırmak
- Karışma işini yaptırmak.
- İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
- Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.
- Kurcalamak, oynamak.
- Üstünkörü okumak, araştırmak, incelemek
- Göz atmak, üstünkörü okumak
- Ayırt edememek, tam olarak seçememek.
- Bir yayında isteyerek yapılan karışma. (Yayını bozmak amacıyla yapılır).
- Mess smth.
- About.