münasip zarar tediyesi ne demek?
- Bk. uygun dokunca ödemesi
uygun dokunca ödemesi
- Bulgu ya da markaları kullanırken karşılaşılan dokunca karşısında, bu dokuncayı doğuranın uygun görülecek parayı ödemesi.
- Reasonable compensation.
- Indemnité raisonable
münasip
- Uygun, yerinde
- Beğenilen, hoşa giden, uygun
- Uygun, yerinde, yaraşır, yakışır.
- Suitable.
- Agreeable.
- Proper.
- Apposite.
- Congruous.
- Decorous.
- Meet.
münasip bulmak
- Uygun olduğunu, yerinde görüldüğünü kabul etmek
zarar
- Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
- Average.
- Cost.
- Damage.
- Detriment.
- Disadvantage.
- Disservice.
- Encroachment.
- Evil.
- Forfeit.
tediye
- Para vb. bir şey verme, ödeme.
- Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme.
- Ödeme, (özellikle) akça-ödeme.
- (C.: Te'diyat) Eda etmek. (Osmanlıca'da yazılışı: te'diye)
- Disbursement.
- Payment ödeme.
- Acquittance.
- Paying.
- Payment.
- Money paid.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
münasipmünasip bulmakmünasip düşmekmünasip görmekmünasip numunemünasip olmakmünasip surette hareketmünasiplikmünasibmünasafamünasafatenmünasahamünasaramünasatmünamünaammünabezemünacatmünacatı rahmanzararzarar çekmekzarar etmekzarar gelmekzarar gelmemekzarar giderimzarar gidermekzarar görenzarar görmezarar görmekzarazarafeddinzarafetzarafet ve incelikten yoksunzarafetle