münasip görmek ne demek?

  1. Uygun ve yerinde bulmak.

    Kendi çocukları hep kız olduğu için yeğeni Bilâl'i bu işe münasip gördü.

    H. E. Adıvar
  2. (en)To see fit, to approve.

münasip bulmak

  1. Uygun olduğunu, yerinde görüldüğünü kabul etmek

münasip düşmek

  1. Uygun gelmek; yakışmak.

görmek

  1. Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
  2. Anlamak, kavramak, sezmek
  3. Yanına gidip konuşmak.
  4. Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
  5. Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
  6. Yapmak, etmek.
  7. Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
  8. Almak.
  9. (en)Transact.
  10. (en)Observe.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

münasip bulmakmünasip düşmekmünasip numunemünasip olmakmünasip surette hareketmünasipmünasip zarar tediyesimünasiplikmünasibmünasafamünasafatenmünasahamünasaramünasatmünamünaammünabezemünacatmünacatı rahmangörmekgörmek istiyorumgörmegörme açısıgörme alanıgörme alanının eşdeğer ışıklılığıgörme bozukluğugörgör bakgör işit araçlarıgör işit gereçlerigör ödegöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın