göz önünde olmak ne demek?

1. Sürekli denetimi altında bulunmak.

   Göz önünde olduğumuz için, daha dikkatli davranmalıyız.

2. Unutmamak, olduğu gibi hatırlamak.

   Hızla açılan kapıdan içeri girişi, hayır girişi değil, atılışı hâlâ gözümün önündedir.

   Y. Z. Ortaç

3. Gündemde yer almak
4. Kolayca ulaşılabilecek bir yerde bulunmak.
5. Stare smb. in the face.

göz önünde bulundurmak

1. Consider, take into account, take into consideration, make allowances for.

göz önünde tutma

1. Consideration, account, allowance.

önünde

1. Oyun alanının seyirciye en yakın düzeyi.
2. In front of.
3. Before.
4. A) in front of b) before.
5. In sb's presence.
6. In the presence of sb.
7. Below.
8. Devant

olmak

1. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
2. Gerçekleşmek veya yapılmak.
3. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
4. Bir şeyi elde etmek, edinmek
5. Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
6. Herhangi bir durumda bulunmak.
7. Uygun düşmek, yerinde görülmek.
8. Yetişmek, olgunlaşmak.
9. Happen.
10. Become.

Türetilmiş Kelimeler (bis)