göz önünde bulundurmak ne demek?

  1. (en)Consider, take into account, take into consideration, make allowances for.

göz

  1. Görme organı.
  2. Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
  3. İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
  4. Bakış, görüş.
  5. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
  6. Delik, boşluk
  7. Çekmece.
  8. Terazi kefesi.
  9. Bk. ada.
  10. Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.

göz abdüksiyonu

  1. (en)Abtorsion

önünde

  1. Oyun alanının seyirciye en yakın düzeyi.
  2. (en)In front of.
  3. (en)Before.
  4. (en)A) in front of b) before.
  5. (en)In sb's presence.
  6. (en)In the presence of sb.
  7. (en)Below.
  8. (fr)Devant

bulundurmak

  1. Var olmasını, hazır bulunmasını sağlamak.
  2. Eksik etmemek
  3. (en)Keep.
  4. (en)Keep handy.
  5. (en)Carry.
  6. (en)Stock.
  7. (en)To provide.
  8. (en)To have present.
  9. (en)To have in stock.
  10. (en)To make available.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbedeönündeönünde ardında gidilmezönünde diz çökmekönünde eğilmeönünde gitmekönünde olmakönünde saygı ile eğilmekönünde sonundaönünde söylemekönündelik haliönü açık giysiönü alınmakönü beş sütunluönü sıraönü sıra gitmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın