to hold fast to ne demek?
- Sarılmak
sarılmak
- Sarma işi yapılmak
- Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak.
- Kollarını dolamak, kucaklamak
- Bütün gücü ile ele almak.
- Hemen yapmaya koyulmak, girişmek
- Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek
- Give a hug.
- Clasp.
- Cuddle.
- Be wrapped.
to hold fast
- Sıkı durmak
to hold a consultation
- Konsültasyon yapmak
hold
- El koymak
- Kavramak
- Gözaltına almak, almak
- Barındırmak, muhafaza etmek
- Çekmek, dayanmak
- Sahip olmak, malik olmak, elinde tutmak
- Tutmak
- Devam ettirmek
- Bırakmamak, zapt etmek
- Inanmak, kabul ve tasdik etmek
fast
- Hızlı
- Oruç
- Çabuk, süratli
- Oruç tutmak
- Çabuk, tez, seri, süratli
- Perhiz etmek
- Ileri
- Ahlaksız, eğlenceye düşkün
- Sıkı, sabit, yerinden oynamaz, çıkmaz
- Sadık
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to hold fastto hold a consultationto hold a correspondenceto hold a courseto hold backto hold dominion overtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenholdhold a brief for smbhold a brief for smb.hold a child back a yearhold a crowd backhold a grudgehold a pistol to smb.s headhold a postmortemhold allhold aloofholhol kasaholaholanda parasıholandaca