to hold fast ne demek?
- Sıkı durmak
sıkı
- Disiplin
- Zorlayıcı durum
- Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kağıt parçaları vb. şeylerin tümü
- Güçlü ve çabuk, hızlı
- Dar
- İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan.
- Zorlu, güçlü ve etkili
- Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
- İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı.
- Yoğun
to hold fast to
- Sarılmak
to hold a consultation
- Konsültasyon yapmak
hold
- El koymak
- Kavramak
- Gözaltına almak, almak
- Barındırmak, muhafaza etmek
- Çekmek, dayanmak
- Sahip olmak, malik olmak, elinde tutmak
- Tutmak
- Devam ettirmek
- Bırakmamak, zapt etmek
- Inanmak, kabul ve tasdik etmek
fast
- Hızlı
- Oruç
- Çabuk, süratli
- Oruç tutmak
- Çabuk, tez, seri, süratli
- Perhiz etmek
- Ileri
- Ahlaksız, eğlenceye düşkün
- Sıkı, sabit, yerinden oynamaz, çıkmaz
- Sadık
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to hold fast toto hold a consultationto hold a correspondenceto hold a courseto hold backto hold dominion overtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenholdhold a brief for smbhold a brief for smb.hold a child back a yearhold a crowd backhold a grudgehold a pistol to smb.s headhold a postmortemhold allhold aloofholhol kasaholaholanda parasıholandaca