tehdit etmek ne demek?

1. Gözdağı vermek

   Masanın üstündeki mektupla gözlüğü göstererek beni tehdit etti.

   R. N. Güntekin

2. Tehlikeli bir durum yaratmak.
3. Menace.
4. Threaten.
5. To intimidate.
6. To menace.
7. To threaten.
8. Impend.

gözdağı

1. Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
2. T. Mc: Birini istenilen yola getirmek için samimi olmayan şiddet gösterişleriyle korkutmak ve tehdit etmek.
3. Threat.
4. Intimidation.
5. Threats.

tehdit eden

1. Threatening, minatory, minacious.

tehdit ederek

1. Scowl

etmek

1. Bir işi yapmak
2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
4. Bulmak, erişmek
5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
6. Herhangi bir değerde olmak
7. Vermek.
8. Eşit değer kazanmak.
9. Step.
10. Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)