tıkanmış ne demek?

  1. (en)Tight

tight

  1. Kısa ve özlü
  2. Kasılmış, sızdırmaz
  3. Sıkı, gergin
  4. Akmaz, sızmaz, su geçmez
  5. Dar
  6. Sıkışık
  7. Dili eli sıkı, cimri
  8. Dili müşkül, zor
  9. Zorluk çeken
  10. Tıkanmış

tıkanmış yeri açmak

  1. (en)Unstop.

tıkanma

  1. Tıkanmak işi.
  2. Genellikle dolaşımın yoğun olduğu yollardan söz edilirken kullanılmakla birlikte, besleyemeyeceği ve kentsel işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyeceği ölçüde büyümüş, yüzölçümü, işlevlerine dar gelmeye başlamış kentler için de kullanılan terim.
  3. (en)Being choked up.
  4. (en)Being stopped.
  5. (en)Occlusion.
  6. (en)Stoppage.
  7. (en)Blockage.
  8. (en)Clogging.
  9. (en)Obstruction.
  10. (en)Congestion.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tıkanmış yeri açmaktıkanmatıkanma anemisitıkanma kistitıkanma sarılığıtıkanmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın