tıkanmak ne demek?

  1. Nem.
  2. Tıkama işine konu olmak.
  3. İştahı kalmayıp yemek yiyememek.
  4. Soluk alamamak, soluğu kesilmek
  5. (en)Be choked up.
  6. (en)Be stopped.
  7. (en)Come to a deadlock.
  8. (en)Be jammed.
  9. (en)Be stuffy.
  10. (en)Choke.
  11. (en)Choke up.
  12. (en)Clog.
  13. (en)Congest.
  14. (en)Deadlock.
  15. (en)Foul up.
  16. (en)Stifle.
  17. (en)Suffocate.
  18. (en)To be plugged.
  19. (en)To be stopped.
  20. (en)To be clogged.
  21. (en)To be congested.
  22. (en)To gasp for breath.
  23. (en)Suddenly to feel full.
  24. (en)Engorge.
  25. (en)Obstruct.

tıkanma

  1. Tıkanmak işi.
  2. Genellikle dolaşımın yoğun olduğu yollardan söz edilirken kullanılmakla birlikte, besleyemeyeceği ve kentsel işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyeceği ölçüde büyümüş, yüzölçümü, işlevlerine dar gelmeye başlamış kentler için de kullanılan terim.
  3. (en)Being choked up.
  4. (en)Being stopped.
  5. (en)Occlusion.
  6. (en)Stoppage.
  7. (en)Blockage.
  8. (en)Clogging.
  9. (en)Obstruction.
  10. (en)Congestion.

tıkanma anemisi

  1. Damarların tam veya kısmi tıkanması sonucu oluşan anemi. Genellikle tromboz, atherom ve damar yangısıyla ilişkilidir, obturasyon anemisi.
  2. (en)Obturation anemia.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tıkanmatıkanma anemisitıkanma kistitıkanma sarılığıtıkanmamaktıkantıkanaraktıkanıktıkanıklıktıkanıklıkları açan sıvıtıkatıka basatıka basa doldurmaktıka basa dolutıka basa doymak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın