spouting ne demek?

  1. FışŸkıran, akan, sıçrayan, dökülen

spout

  1. Fışkırtmak, kuvvetle dışarıya atmak
  2. Heyecanla okumak: fışkırmak, feveran etmek
  3. Dili
  4. Fışkırtmak, püskürtmek, ezbere okumak, heyecanla okumak, yüksek sesle okumak, fışkırmak, püskürmek, tumturaklı konuşmak

spout hole

  1. Balinanın su fışkırtma deliği

Türetilmiş Kelimeler (bis)

spoutspout holespout of a fountainspouterspousalspousalsspousespouse farespouseless
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın