spout hole ne demek?

  1. Balinanın su fışkırtma deliği

spout of a fountain

  1. Lüle

spout

  1. Fışkırtmak, kuvvetle dışarıya atmak
  2. Heyecanla okumak: fışkırmak, feveran etmek
  3. Dili
  4. Fışkırtmak, püskürtmek, ezbere okumak, heyecanla okumak, yüksek sesle okumak, fışkırmak, püskürmek, tumturaklı konuşmak

hole

  1. Kazmak
  2. Deliğe sokmak, deliğe girmek
  3. Yuvasına girmek
  4. Kapanmak, köşesine çekilmek
  5. Delmek, delik açmak
  6. Delik
  7. Boşluk
  8. Çukur
  9. Mağara, in
  10. İn gibi yer

Türetilmiş Kelimeler (bis)

spout of a fountainspoutspouterspoutingspousalspousalsspousespouse farespouselessspodspodespoditespodojenspodumholehole and cornerhole conductionhole currenthole densityhole in the airhole in the groundhole injectionhole mobilityhole outholhol kasaholaholanda parasıholandaca
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın