sağ salim çıkmak ne demek?
- Fall on one's feet.
- Ride out.
sağ
- Sağlam, esen.
- Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı
- Bu taraftaki yön.
- Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş).
- Boksta sağ yumrukla vuruş.
- Katkısız.
- Yaşamakta olan
- Right.
- Right-wing.
- Right-hand.
sağ açık
- Futbolda sağ başta bulunan oyuncu
- Right wing, outside right, rightwinger.
salim
- Endişesiz.
- Esen, sağlam.
- Sakin, huzurlu
- Hasta veya sakat olmayan.
- Sağ, salim, sağlıklı.
- Eksiksiz, kusursuz.
- Korkusuz, emin.
- Osmanlıca'da yazılışı: sâlime
- Venezuelan master terrorist raised by a Marxist-Leninist father; trained and worked with many terrorist groups.
- Sound.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.