salim ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Esen, sağlam.
  2. Sakin, huzurlu

    Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim.

    Z. Selimoğlu
  3. Hasta veya sakat olmayan.
  4. Sağ, salim, sağlıklı.
  5. Eksiksiz, kusursuz.
  6. Korkusuz, emin.
  7. Osmanlıca'da yazılışı: sâlime
  8. Endişesiz.
  9. (en)Venezuelan master terrorist raised by a Marxist-Leninist father; trained and worked with many terrorist groups.
  10. (en)Sound.
  11. (en)Safe.
  12. (en)Healthy.
  13. (en)Secure.
  14. (en)Intact.

salime

  1. (bkz. salim)
  2. Sağ, sağlam.
  3. Eksiksiz, kusursuz.
  4. Korkusuz, emin.

salimen

  1. Sağ ve esen olarak, hiçbir kötü durumla karşılaşmadan.
  2. Sağ, sağlam ve sıhhatta olarak. (Osmanlıca'da yazılışı: sâlimen)
  3. (en)Safely.
  4. (en)Safe and sound.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

salimesalimensalimetersalimetresalimınsali halsalibsalibesalibei külliyesalibiyesalsal ammoniacsal balıkçılığısal ile taşımaksal kullanmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın