duyduğu halde algılamayan ne demek?
- Word deaf.
word
- Söz
- Sözcük, kelime
- Lafız
- Lakırdı, laf
- Vaad, söz
- Haber, malumat
- Parola
- Emir, işaret, kumanda
- Gen
- Söylemek, ifade etmek
duyduğuma memnun oldum
- I am gratified to hear
duydun mu
- Did you hear
hal
- Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
- Davranış, tutum, tavır
- Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
- Güç, kuvvet, takat.
- Kötü durum, sıkıntı, dert.
- Durum.
- Çözme, çözülme.
- Eritme.
- Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
- Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.