delal ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. İnsana güzel ve sevimli görünecek durum.
  2. İnsana hoş, sevimli görünen hal.
  3. Cilve, naz, işve.

delalat

  1. (Delalet. C.) Delaletler, alamet olmalar,yol göstermeler, kılavuzluklar.

delalet

  1. Kılavuzluk, aracılık
  2. İz, işaret.
  3. Bk. gösterme
  4. Delil olmak. Yol göstermek. Kılavuzluk. Doğru yolu bulmakta insanlara yardım etmek.
  5. (en)Guidance.
  6. (en)Mediation.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

delalatdelaletdelalet etmedelalet etmekdelaleti selasedelaleti zatiyedelabdelacroixdelactationDelafieldhematoksilen boyasıdelaildeldel castello hastalığıdel crederedel key
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın