damar tıkanma sendromu ne demek?
- Bir damarın tam olarak tıkanmasıyla ilgili bölgede oluşan klinik ve patolojik bulguların tümü.
- Vascular occlusion syndrome.
damar
- Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
- Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi.
- Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı.
- Soy, yaradılış.
- Huy, mizaç.
- İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru.
- Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ.
- Kesildiği ağacın yaş halkalarının işlenmiş kerestenin üzerinde oluşturduğu ve seviyesi için belirleyici olan hatlar.
- İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar.
- Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları.
damar ağı
- Veining.
tıkanma
- Tıkanmak işi.
- Genellikle dolaşımın yoğun olduğu yollardan söz edilirken kullanılmakla birlikte, besleyemeyeceği ve kentsel işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyeceği ölçüde büyümüş, yüzölçümü, işlevlerine dar gelmeye başlamış kentler için de kullanılan terim.
- Being choked up.
- Being stopped.
- Occlusion.
- Stoppage.
- Blockage.
- Clogging.
- Obstruction.
- Congestion.
sendrom
- Özel bir bozukluğu belirleyen, bir arada görülen, teşhisi kolaylaştıran bulgu ve belirtilerin tümü.
- Belirge
- (Yun. syn: ile; dromein: koşmak) Bir hastalığı karakterize eden ve aynı anda ortaya çıkan belirtiler.
- Belli bir hastalığa ait klinik belirtilerin tümü.
- Bir hastalıkta görülen semptomların tümü.
- Syndrome.
- Syndrom.
- Syndrom
- Syndrome
Türetilmiş Kelimeler (bis)
damardamar ağıdamar aktarmadamar ameliyatıdamar benidamar bilimidamar büzücüdamar çentiğidamar damardamar daraltıcıdamadama benzer şeydama benzeri bir oyundama çıkmakdama damatıkanmatıkanma anemisitıkanma kistitıkanma sarılığıtıkanmaktıkanmamaktıkanmamıştıkantıkanaraktıkanıktıkanıklıktıkanıklıkları açan sıvıtıkatıka basatıka basa doldurmaktıka basa dolutıka basa doymak