cılızlık ne demek?

  1. Cılız olma durumu

    İkimiz de bir çocuk cılızlığı içinde afacan ve ele avuca sığmazdık.

    S. F. Abasıyanık
  2. (en)Puniness.

cılız

  1. Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
  2. Güçsüz, sönük (ışık).
  3. Basit, değersiz, önemsiz
  4. (en)Skinny.
  5. (en)Puny.
  6. (en)Weak.
  7. (en)Of poor physique.
  8. (en)Fatless.
  9. (en)Feeble.
  10. (en)Rickety.

cılızlaşma

  1. Cılızlaşmak işi.

cılızlaşmak

  1. Zayıf ve güçsüz düşmek, zayıflamak.
  2. Basitleşmek, değersizleşmek, önemsizleşmek.
  3. Gücünü, değerini yitirmek.
  4. (en)(nesne almayan fiil).

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cılızlaşmacılızlaşmakcılızcılız ana ışıkcılız bir sesle konuşmakcılız hayvancılız kimse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın