cılız bir sesle konuşmak ne demek?

  1. (en)Bleat.

cılız

  1. Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
  2. Güçsüz, sönük (ışık).
  3. Basit, değersiz, önemsiz
  4. (en)Skinny.
  5. (en)Puny.
  6. (en)Weak.
  7. (en)Of poor physique.
  8. (en)Fatless.
  9. (en)Feeble.
  10. (en)Rickety.

cılız ana ışık

  1. Ana ışığın, dar bir alanı aydınlatacak biçimdeki durumu. (Bu durumda görünçlüğün büyük bir bölümü karanlık ya da yarı aydınlık görünüş alır).
  2. (en)Low key (lighting).
  3. (fr)Éclairage faible sur le plan principal

bir

  1. Sayıların ilki.
  2. Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
  3. Bu sayı kadar olan.
  4. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
  5. Tek.
  6. Beraber.
  7. Eş, aynı, bir boyda.
  8. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
  9. Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
  10. Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cılızcılız ana ışıkcılız hayvancılız kimsecılızlaşmacılızlaşmakcılızlıkcılıgancılacılatlıayakcılbırcıldaycılgacıbcıbacıbılcıbıldakcıbırbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın