bulaşık çözelti ne demek?

  1. Katışkıları ya da yabancı özdekleri, içinde bulunduran çözelti.
  2. (en)Contaminated solution.

bulaşık

  1. Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
  2. İz, etki, kalıntı
  3. Bulaşmış olan.
  4. Düzensiz, karışık
  5. Yapışkan, sulu.
  6. Yabancı ve istenmiyen özdekleri, içinde ya da yüzeyinde bulunduran.
  7. (en)Contaminated.
  8. (en)Dishes.
  9. (en)Dirty dishes.
  10. (fr)Contaminé

bulaşık adam

  1. Yolsuz, uygunsuz işler yapan, sataşma alışkanlığı olan kimse.

çözelti

  1. Çözünme sonucu ortaya çıkan madde, solüsyon.
  2. Bir ya da daha çok sıvı ya da katının tekdüze dağılmış özdeciklerini içeren bir sıvı ya da katı ortamdan oluşan karışım, anlamdaş eriyik.
  3. Bir ya da daha çok sıvı ya da katının tekdüze dağılmış özdeciklerini içeren bir sıvı ya da katı ortamdan oluşan karışım, anlamdaş eriyik.
  4. İçinde birden artık kimyasal tur bulunan tektürel evre.
  5. İlaçların su, alkol, yağ ve diğer çözücülerde çözdürülmesiyle hazırlanan ilaç biçimi, solüsyon.
  6. Bir maddenin, çözücü sıvı içinde çözünmesiyle oluşan homojen karışım, eriyik, solusyon, solüsyon.
  7. (en)Solution.
  8. (en)Liquor.
  9. (al)Lösung
  10. (fr)Solution

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bulaşıkbulaşık adambulaşık bezibulaşık bir ayak hastalığım var.bulaşık denizbulaşık deterjanıbulaşık eldivenibulaşık gemibulaşık işbulaşık kabıbulaşıcıbulaşıcı agalaksibulaşıcı bir hastalığım var.bulaşıcı bodurluk sendomubulaşıcı burun akıntısıçözeltiçözelti kısmıçözeltinin ayarlanmasıçözeltiyle temizlemeçözeliçözeçözekçözçöz yağıçözdürmeçözdürme kitiçözdürmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın