bir karış ne demek?

  1. Çok kısa.

    Tekirimin tüyleri bir karış, kuyruğu kürk gibi değildir ancak huyu, her kedinin huyuna benzer.

    N. Hikmet
  2. Çok az.

    Kimseden bir karış yer, bir toprak istemeyiz. / Bize yeter bu vatan.

    M. F. Gürtunca
  3. Olması gerekenden uzun

    Niye buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakallı geldim. Bak eski göz ağrılarına rastlayacakmışız.

    H. Taner

    Niye buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakallı geldim. Bak eski göz ağrılarına rastlayacakmışız.

    H. Taner

çok

  1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
  2. Aşırı bir biçimde
  3. (en)Galore.
  4. (en)Great.
  5. (en)Handsome.
  6. (en)Infinite.
  7. (en)Like blazes.
  8. (en)Perfectly.
  9. (en)Power of.
  10. (en)Profu.

bir karış beberuhi

  1. Çok kısa boylu kimse.

bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece

  1. Sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost bile birbiriyle dalaşır, anlamsız konuşur.

karış

  1. Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ve serçe parmakların uçları arasındaki açıklık
  2. (en)Span.
  3. (en)Hand span.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bir karış beberuhibir karıyla bir koca, dırdır eder her gecebir karaciğer hastalığıbir kararbir karara varmakbir kararda bir Allahbir karbonhidrat grububirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasekarışkarış karışkarışabilirkarışabilirlikkarışan kimsekarışan tipkarışıkkarışık akımkarışık aydınlatmakarışık bir haldekarıkarı ağızlıkarı akılkarı değiş tokuşukarı gibi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın