balance on roller ne demek?
- Silindir üzerinde denge
silindir
- Silindir şapka
- Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane.
- Metalleri inceltme, kumaşları parlatma, kâğıt üzerine baskı yapma vb. işler için sanayide kullanılan merdane.
- Motorlu taşıtların motorunda pistona güçlü bir itiş sağlamak için gaz karışımının yandığı veya patladığı yer.
- Yol yapımında toprağı sıkıştırarak düzleştirmek için kullanılan genellikle motorlu araç.
- Disk veri yüzeyinde, birbirlerinin üzerinde/altında yer alan iz çiftleri.
- Bk. yuvgu
- Cylindrical.
- Roller.
- Roll.
balance on bicycle
- Çiftteker üstünde denge
balance on current account
- Cari işlemler bilançosu
- Görünmeyen kalemler
- Cari hesap dengesi
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
roller
- Yuvarlanan şey
- Kumaşın sarıldığı makara, silindir
- Ufak tekerlek
- Oklava, merdane
- Özellikle fırtınadan sonra sahile çarpan büyük dalga
- Silindir, bobin, makara, bigudi, rulman, tekerlek, baskı silindiri, sarma çubuğu, sahile çarpan dalga, gök kuzgun, takla atan güvercin
Türetilmiş Kelimeler (bis)
balance on bicyclebalance on current accountbalance on globe rollingbalance on pedestalbalance on percbalancebalance a tirebalance an accountbalance armbalance at the bankbalance beambalance bookbalance brought forwardbalance chimique alm. waagebalance coilbalanbalabalaambalabanbalaban kuşubalabankuşuonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak