bıkıp usanmak ne demek?
- Çok bezmek.
Giy onu, çıkar onu. Eş dost, konu komşu, sırtımda onu göre göre bıktılar, usandılar.
M. Yesari - To be sick and tired of sb/sth.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
bıkılma
- Bıkılmak işi.
bıkılmak
- Usanılmak.
usanmak
- Tekrarlanması, uzun sürmesi dolayısıyla bir şeyden hoşlanmaz veya sıkılır duruma gelmek, bıkmak, bezmek
- To be sick.
- To be tired of.
- To be fed up.
- To be weary of.
- To weary.
- To have enough of.
- To get bored with.
- Be sickened with.
- Have done with.