açıklayıcı zarf tümleci ne demek?

  1. Bir cümlede zarf tümlecinden sonra gelerek onu daha belirgin duruma getirmek ve açıklamak için kullanılan ve yine zarf durumunda olan kelime ya da kelime grubu: Bir gün ikindiye doğru daireye uğrayan Behçet Bey, kendisini Mabeynden istediklerini, sabahtanberi sağda solda aratıldığını, hemen gitmesi lâzım geldiğini öğrendi (A. H. Tanpınar, Mahur Beste, s. 44). Ata Molla, gençliğinde, Mithat Paşa muhakemesi sırasında saraya hizmet ettiği için insitabı olanlardan sayılırdı (A. H. Tanpınar, Mahur Beste, s. 51). O gece, yemekten sonra, nasılsa Mahur Beste’den bahsedilmiş, Molla bey hemen oracıkta, hâlâ güzel olan o dik sesiyle, eliyle yemek masasında tempo tutarak onlara bu her şeyin üstünde aşk türküsünü okumuş, sonra da Talât beyin hikâyesini anlatmıştı (A. H. Tanpınar, Mahur Beste, s. 90). Bizim Köyün lodos tarafı gayri meşkûndur. Orada fundalar yabani meşe palamutları, koca yemişler, çalı süpürgeleri, bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir birbirinin içine girmiş yaşarlar. (S.F. Abasıyanık, Mahalle Kahvesi, s. 41). Yarın sabah sabah, karga bokunu yemeden kalkıp onun evine gider, çat çat kapıyı çalar, kim kapıyı açarsa, bilmem ne hanımın babası ile görüşmek istiyorum, derim (S. F. Abasıyanık, Mahalle Kahvesi, s. 51). Handan’ın sınavının hemen ertesi günü, bir ilkbahar sabahı, Haydarpaşa’dan yola çıktılar (T. Buğra, Yalnızlar, s. 74) vb.
  2. (en)Appositiv.
  3. (fr)Appositif

açıklayıcı

  1. Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan.
  2. Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
  3. Kendinden önce gelen sözcüğü belirten, açıklayan sözcük veya sözcükler: Şanlı Türk bayrağı, sancağımız, törenle direğe çekildi; Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır; Hafızasında hayat, kendini bilmeye başladığı ilk devrin hiç unutamayacağı anılarının başı, Beşiktaş'ta doğduğu eve kadar uzar, gider; Çok sevdiğimiz yuvamızı, evimizi yıktılar; Çabucak özlediği oğlundan, Ali'sinden uzak kalmıştı; Sevgili kızında, biricik evlâdında her türlü değerin bulunmasını istiyordu vb.
  4. Kendisinden önce gelen kelime veya kelime gruplarını daha açık ifade etmek ve anlamı güçlendirmek için kullanılan kelimeler veya kelime grupları: Atatürk'ün büyük Nutuk'u, siyasî ve millî tarihimizin birinci elden kaynak eseri, Türk hitabet sanatının da doruğa yükselmiş bir şaheseridir. (M. K. Atatürk, Nutuk, Ön Söz). Sonra acayip bir değişiklikle ellerine geçirdikleri bu insan malzemesinin, bu küçücük ve canlı şeyin yerini almaya çalışıyorlardı. (A. H. Tanpınar, Huzur, s. 285). Sonunda yorgun, bitkin ve içi kapkaranlık, kendisini uykuya, kalbinin vurşunu hızlandıran kâbusların arasında, zaman zaman aranan noktaların büyük müjdeler gibi uyuşturduğu uykuya bıraktı. (T. Buğra, Yalnızlar, s. 51). Açıklayıcı özne, açıklayıcı nesne, açıklayıcı dolaylı tümleç ve açıklayıcı zarf tümleci durumunda olan kelime veya kelime grupları da vardır. Bunlara bk.
  5. Açıklamayı okuyan kimse.
  6. (en)Explanatory.
  7. (en)Illustrative.
  8. (en)Revealing.
  9. (en)Expository.
  10. (en)Elucidatory.

açıklayıcı ad

  1. Kitabın genel olarak bilinen ve çoğunlukla değişik puntolarla basılmış olan adından önce ya da sonra gelen ve asıl adı anlam, kapsam ya da tür bakımından açıklayan ad.
  2. (en)Sub-title.

zarf

  1. Kap, kılıf, sarma.
  2. İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
  3. İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
  4. Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi.
  5. Bk. belirteç
  6. Değiştirime uğramış bir dalganın en uç bölümlerini yani genliğin üst bölümlerini gösteren eğri.
  7. Virüs tarafında kodlanan proteinlerle tomurcuklanma sırasında hücreden alınan lipoprotein tabakadan oluşan ve bazı virüs ailelerinde kapsit yapının üzerinde bulunan yapı ögesi.
  8. (en)Envelope.
  9. (en)An ornamental metal cup-shaped holder for a hot coffee cup.
  10. (en)Adverbial.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

açıklayıcıaçıklayıcı adaçıklayıcı belgeleraçıklayıcı çekimaçıklayıcı değişkenaçıklayıcı deyimaçıklayıcı dolaylı tümleçaçıklayıcı masalaçıklayıcı nesneaçıklayıcı sözlükzarfzarf adresi yazıtipizarf b4zarf b5zarf b6zarf beslemezarf besleyicizarf besleyicisizarf biçemlerizarf boyutuzarzar zorzar almakzar atmazar atma kabı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın