açık duruşma ne demek?

  1. Mahkemede herkesin duruşmayı dinleyebileceği oturum, açık celse.
  2. Yasada gösterilen nedenler dışında herkese açık olarak yapılan yargılama.
  3. (en)Public hearing.
  4. (en)Public trial.
  5. (en)Open trial.
  6. (en)Publicity of the proceedings.
  7. (fr)Publicité des débats

açık duruş

  1. Klasik balede dansçının sağ ayak önde, sol omuz öne doğru ve kafa sola dönük olarak duruşu. Bacaklar, arkaya ya da öne hareket edebilmek için açık olarak yerleştirilir.
  2. (en)Open position, effacé.
  3. (fr)Position ouverte, effacé

açık durum

  1. Güreşte vücudun dizler bükülü, ayaklar açık, dirsekler gövdeye yakın, kollar yarı gergin olarak aldığı durum.
  2. (en)Clear-cut situation
  3. (en)On-position
  4. (en)Exposed situation

duruşma

  1. Davacı ile davalının yargıç karşısında hazır bulundukları yargılama evresi, mahkeme, murafaa
  2. Sanığın üstüne atılan suçu işleyip işlemediğini saptamak üzere, yanların hazır bulundukları sırada yüzlerine karşı sözlü olarak yargılama yapılması ve yargılamayı yargı ile sonuçlandıracak işlemlerin tümü.
  3. (en)Hearing, trial.
  4. (en)Hearing in a lawsuit.
  5. (en)Trial.
  6. (en)Hearing.
  7. (fr)Débats

Türetilmiş Kelimeler (bis)

açık duruşaçık durumaçık dağıtıcı ışıldakaçık daireaçık damlatma yöntemiaçık davranışaçık değeraçıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıduruşmaduruşma aleniyetiduruşma avukatıduruşma celsesiduruşma dışı kararlarıduruşma düzencesiduruşma esnasındaki kararduruşma hakimiduruşma haricindeki kararlarduruşma hazırlığıduruşduruş alıştırmalarıduruş apısıduruş süresiduruşah
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın