öğütme ne demek?

  1. Öğütmek işi
  2. Katı özdeklerin boyutlarını, çeşitli fiziksel kuvvetlerin yatay ve dikey etkileriyle küçültme.
  3. Yemlerin çarpma, kırpma, kesme veya sürtünme yoluyla boyutlarını küçültmesi, un durumuna getirilmesi işlemi.
  4. Ham yem materyalinin karıştırma işlemine uygun duruma getirilmesi ve besin olarak yararlanılabilme oranının yükseltilmesi amacıyla küçük partiküllere ayrılması.
  5. (en)Granulation.
  6. (en)Trituration.
  7. (en)Milling.
  8. (en)Grind.
  9. (en)Grinding, milling, powdering.
  10. (en)Grinding.
  11. (al)Mahlen
  12. (fr)Moudre, broyage

öğütmek

  1. Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
  2. Ezmek, çiğnemek.
  3. Küçük parçalar haline getirme.
  4. (en)Mill.
  5. (en)Grind.
  6. (en)To grind.
  7. (en)To digest.
  8. (en)To grind sth to a powder to digest food.
  9. (en)To granulate.
  10. (en)To pulverize.

öğütme bölümü

  1. (en)Crushable bin, crushable zone.

öğütme değirmeni

  1. Çeşitli yemleri öğütmede kullanılan, taşlı, diskli veya çekiçli olabilen ve genellikle bir eleği de bulunan değirmen.
  2. (en)Flour mill.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

öğütme bölümüöğütme değirmeniöğütme haznesiöğütmeköğütmemeköğütöğüt olaraköğüt verenöğüt veren kimseöğüt verir gibi konuşanöğüdümü tutöğüdünü tutmaköğünöğün yemlemesiöğünç
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın