capacity to learn ne demek?
- Istidat
istidat
- Yetenek
- Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek.
- Yeteneği olan kimse.
- Bk. öneğilim
- Bk. anıklık
- Instinct.
- Intelligence.
- Predispostion.
- Tendency.
- Vocation.
capacity
- Verim, yeterlik
- Kapasite
- Hacim, oylum
- İstiap haddi
- Yetenek, kabiliyet
- Güç, iktidar
- Mevki, sıfat
capacity cost
- Kapasite maliyeti
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
learn
- Öğrenmek, haber almak
- (ed veya learnt) öğrenmek
- Işitmek
- Haber almak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
capacitycapacity costcapacity factorcapacity heatcapacity measurecapacity of competitioncapacity of marriagecapacity of succeedingcapacity of suing and being suedcapacity outputcapacitcapacitancecapacitance bridgecapacitance coefficientcapacitance couplingtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen