zorlamamak ne demek?

  1. (en)Form of zorlamak) bludgeon, bully, clamor down, coerce, compel, constrain, cow smb.
  2. (en)Into, cozen, drag in, drive, edge on, enforce, exact, force, impel, impose, impress, lean upon, obligate, outrage, press, pressure, push, push smb.
  3. (en)For, railroad.

zorlama

  1. Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk.
  2. Zorlanarak sağlanan, cebrî
  3. Zorlamak işi, zecir
  4. Bir nesneye etkiyen yamrultucu kuvvet.
  5. Tanıklık yapmak, andiçmek ve bunlar gibi yargılıkça bir kimseye verilen ve o kişi tarafından yapmaktan kaçınılan ve yargılama ile ilgili olan görevlerin, yasada yazılı yöntemlerle zorla yaptırılması.
  6. (en)Stress.
  7. (en)Compulsion, constraint.
  8. (en)Arm-twisting.
  9. (en)Coaction.
  10. (en)Coercion.

zorlamak

  1. Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek
  2. Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak.
  3. Üstelemek, ısrar etmek
  4. (en)Press-gang smb.
  5. (en)Into doing smth.
  6. (en)Twist smb.'s arm.
  7. (en)Bludgeon.
  8. (en)Bully.
  9. (en)Clamor down.
  10. (en)Clamour down.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

zorlamazorlamakzorlamalı başlatmazorlamalı sona erdirmezorlamasız
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın