zırlak ne demek?
- Sürekli zırlayan.
sürekli
- Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî.
- Uzun süreli olarak, daima.
- Ötümlü.
- Kendi içinde kesintisiz olarak sürüp giden (uzay, zaman).
- Continuous.
- Lasting.
- Constant.
- Steady.
- Enduring.
- Permanent.
zırlama
- Zırlamak işi.
- Boohoo.
zırlamak
- Zırıldamak.
- Blubber.
- Mouth.
- Whine.
- To bawl.
- To weep.
- To blubber.
- To make a rocket.
- To yammer.
- To yak.