yuvarlamak ne demek?

  1. Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek, tekerlemek

    ... balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız.

    R. H. Karay
  2. Döndürerek tomar yapmak veya yuvarlak duruma getirmek.
  3. Hızla düşürmek, devirmek.
  4. Sözü belirsizce, anlaşılmayacak biçimde söylemek.
  5. İnanılmayacak yalanlar söylemek.
  6. İstekle ve çabucak yemek veya içmek

    Birbiri ardınca bilmem kaç şişe bira yuvarlamış.

    A. İlhan
  7. (en)Toss off.
  8. (en)Trundle.
  9. (en)To rotate.
  10. (en)To roll.
  11. (en)To roll up.
  12. (en)To round sth up.
  13. (en)To toss off.
  14. (en)To down.
  15. (en)Roll along.
  16. (en)Round.
  17. (en)Round up.
  18. (en)Belt down.
  19. (en)Bowl.
  20. (en)Elide.
  21. (en)Roll.

yuvarlama

  1. Yuvarlamak işi.
  2. Yuvalama.
  3. Bir masalın yeni bölgesel değişkininin, tüm yayılım alanını kaplayan ilkörneğini ikinci kez yaratması, bk. değişkin.
  4. (en)Turning about.

yuvarlama maskesi

  1. nesnelerin kenarlarında 'haleler' yaratarak görüntüyü keskinleştiren bir filtre. insan gözü, renkteki küçük değişimleri farkedecek kadar duyarlı değildir; bu işlem bu değişimleri daha görünür kılmak amacıyla arttırır.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yuvarlamayuvarlama maskesiyuvarlamamakyuvarlayuvarlacıkyuvarlakyuvarlak açınıkyuvarlak ağızlılar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın