yol yol ne demek?

  1. Çizgili, çizgiler biçiminde, çizgi çizgi

    Dudaklarım yol yol sarı, kırmızı, mor boyalarla boyanmıştı.

    R. N. Güntekin
  2. (en)Striped, stripy.

yol yol boyayarak

  1. (en)Streaking

yol yordam

  1. Uygun olan davranış biçimi.
  2. (en)Convenances, rite.

yol

  1. Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
  2. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
  3. Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
  4. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
  5. Gidiş çabukluğu, hız.
  6. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
  7. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
  8. Yolculuk.
  9. Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
  10. Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yol yol boyayarakyol yordamyol yordam bilmekyol yorgunluğuyol yorgunuyol yakınkenyol yanı durguluğuyol yani parkıyol yapımında kullanılan kırma taşyol yapımında kullanılan sert taşyol açan kimseyol açıklığı dilemekyol açınyol açmayol açmakyolyol adıyol adiyol ağzıyol almayoyo heave hoyo hoyo yoyob
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın